Doga, sana borcluyum!
Doga, sana borcum var.
Dunya, ayda bir kez hayvan eti yiyor
diye vicdanini rahatlatan, domuzun bacagini yedi diye, domuz hayatta kaldi
sanan insanlarla dolu…
Dunya, sirf soz hakki ona verildi
diye herkesi ipe dizebilen ve de sirf soz hakki baskasina verildi diye ipe
dizilenlerle dolu…
Dunya, haritada yerini
gosteremedigi ulkeleri, o ulkelerdeki savaslari, dokulen kanlari ve olen insanlari,
yok olan canlari, cocuklari, cocuklari, yoksayan gozsuz, kulaksizlarla dolu…
Dunya donuyor… sokak basinda bir cafede
insanlar konusuyor. Bugun de yagmurluymus, kahretsin! Gecen gun de cok sicakti,
hic olacak sey degil burada otuz dereceleri gormek. Deli mi ne bu hava da boyle,
neyse... diyen, ama nedenini sorgulamayan insanlarla donuyor. Onlar icin,
onlara ragmen.
Ben plastik tuketimimi azalttim,
artik kalip sampuan kullaniyorum, cok
memnunum, diyorum. Saclarin zarar gormuyor mu,yeterince kopuruyor mu sabun,
diye soruyor. Kimse neden, daha az plastik tuketimi neye yarar, dunyayi biz
nasil degistiririz, ben ne yapabilirim diye sormuyor. Dunya yine de donuyor,
birilerinin hatrina.
Oysa uzerindeki insanlar,
agacina, sicagina, bulutuna, yagmuruna sukretmeden kacacak yeni yerler ariyor. Uzayda
yeni yasam alanlari! Alkis! Baska dunya mumkun! Alkis! Kacacagiz hep birlikte!
Yasasin! Sanki kacilan yer, gidilen ayni insanlarla daha guzel bir yer
olacakmis gibi. Kacin bakalim, kacin. Okyanuslardaki copleri biz toplariz.
Hayvanlari birakiniz.
Cocuklari birakiniz.
Betonu alin. Enerjiyi alin. Santraller
kurun. Petrolu kucaklayin. Silahlari alin, mermileri unutmayin. Doldurun her
birini plastik posetlere, sirtlanin. Gidin bakalim. Yiyin birbirinizi.
Dunya donuyorsa bugun hala,
yenidoganlara umutla bakip, onlarin hatrina donuyor olmali.
Belki, bir seyler degisir. Bu sefer.
Yok olana dek.
Doga, sana borcum var. Bitmek bilmez bu hikaye. Ama sen yine de beni dinle. Vicdanimi rahatlatmaya ihtiyacim var.
Yorumlar
Yorum Gönder