Nisan - Kitap Onerileri
Herkese merhaba,
Nisan ayi benim icin oldukca verimli gecti. Hem Juliet'in dogum gunu icin Prag'i gezdik, hem de bol bol kitap okuma ve yeni yerler gorme, sergiler, muzeler gezme firsatim oldu. Dogdugum ve dogurdugum ay olan Nisan benim icin her zaman yenilenme ayi oluyor. Umarim herkes guzel bir ay gecirmistir, ektiklerini biciyordur.
Nisan ayi boyunca okudugum ve tavsiye edecegim kitaplar listesi cesit cesit kitaplarla dolu. Bu ayki okumalarimdan ben genel olarak memnun kaldim. Listeme goz atmak isterseniz de, buyrun:
Bir Aynada Uc Kadin - Eric- Emmanuel Schmitt
Eger kisa surede, hizlica okuyacak, sizde guzel bir etki birakacak bir roman ariyorsaniz bu kitap size gore olabilir.
Yazarin okudugum ilk kitabi bu kitap oldu. Schmitt, genelde tiyatro oyunlari yaziyormus, o sebeple romandaki dilinde de aceleci davrandigini dusunuyorum.
Kitap, uc farkli donemde yasamis olan uc ayri kadinin hayatlarinin bir sekilde birlesmesini anlatiyor. Uc ayri kadinda da insan olarak kendinizden bir seyler bulabileceginize eminim. Ancak yazarin dili bana hitap etmedigi icin, bu yazarin kitaplarini okumayi dusunmuyorum. Guzel bir konu, hizlica harcanmis gibi. Hani keske baskasi yazsaymis, diyeceginiz turden bir roman. Ama yine de bir sans vermeye deger. Kitapciya gittiginizde bir goz atin.
Ask Dersleri -Alain de Botton
Her ne kadar kendisini populer kulture kaptirmisiz gibi gorunsek de ben Alain de Botton hayraniyim. Bu yazari hic okumadiysaniz, once Gormek ve Fark Etmek adli kitabini okumanizi oneririm.
Ask Dersleri, hizlica baslayan bir ask hikayesinin evli ve cocuklu bir hayata evrilirken, bireylerin gecirdigi donusumde; birbirlerini hunharca harcamak yerine, emek vermelerinin sonunda elde edecekleri kazanclari anlatiyor. Hizlica akan, sizi sarmalayan ve kendinizi, iliskinizi anlamaniza; insani anlamaniza yardim eden bir roman.
Siradan bir ask hikayesini okurken, bir de Botton'un kucuk anekdotlariyla olaya bambaska bir acidan bakmaya basliyorsunuz. Yine bir solukta okudugum bir Alain de Botton kitabi oldu.
''Askta mutluluk aradigimiza inaniriz, ama pesinde oldugumuz asil sey asinaliktir.''
''Bu dunyada cok az insan dupeduz fenadir. Canimizi yakanlar, bizzat kendisi aci cekenlerdir. Bu yuzden sinizm veya asabiyet yerinde bir tepki degildir. Gostermeyi becerebildigimiz o ender anlarda, en uygun tepki daima sevgidir.''
Anne Frank'in Gunlugu - Anne Frank
Keske Hitler hic basarili olmasaydi; keske bu gunlugu hic okumasaydik; Anne, siradan bir kiz cocugu olarak yasasa ve olseydi.
Ama oyle olmadi. Almanya'da Yahudi olarak dogdu, II.Dunya Savasi baslayinca Hollanda'ya ailesiyle goc goc etti. Hitler, Hollanda'yi isgal edip, hayati her yerdeki Yahudilere zehir etmeye baslayinca yaklasik iki sene kucucuk bir evde, kapali bir alanda ailesi ve yakinlariyla yasadi. Sonunda da yakalanip toplama kampinda oldu.
Anne Frank'in hayatini bilmeyen yoktur saniyorum. Bu tatli, inatci, cok bilmis, kibirli kiz cocugunun masum bir dille, durustce yazdigi gunlugunun son sayfalarina geldikce, onun bir sekilde bulunup ailesiyle birlikte toplama kampina gonderilecegini bilmek... Amsterdam'in gobeginde, su anda zevkle yurudugumuz o unlu kanalin, Prinsengracht'in zamaninda cok fakir bir muhitte oldugunu Anne'in gunlugunden okumak, o gunleri onunla birlikte yasamak...
Umarim cok aci cekmemissindir sevgili Anne.
Run Guluzar Run - Aysegul Kocabicak
Turkiye'de kiz cocugu olmayi, ''feminik feminik'' laflar etmeden; en yalin haliyle; kucuk bir kiz cocugunun dilinden anlatan harika bir gunluk -roman! Siddetle ama siddetle oneriyorum.
''Bazen kendimi su yeni cikan, cok renkli tukenmezkalemler gibi hissediyorum. Annemin yaninda baska, babannemin yaninda baska, Kuran kursunda baska, kizlarin yaninda baska renk oluyorum da asil olmak istedigim renk olamiyorum bir turlu.''
Buradan Nilgun Marmara'ya da selam olsun: ''Cocuklugun kendini saf bir bicimde akisa birakmasi ne guzeldi. Yiten bu iste!''
su bizim kirilganligimiz - Eugenio Borgna
Cogito benim Turkiye'deyken cok buyuk keyifle okudugum ve cok sey ogrendigim bir dergiydi.YKY de cogito kitap serisi cikarmaya baslamis.
Bu kitapta Borgna hissettigimiz duygulari; ozellikle kirilganlik ve kirilganliga sebep olan ve sonrasinda hissettigimiz duygulari cok guzel, yalin bir dille anlatiyor.
Kitabi okur okumaz soyle bir not almisim: Kendimi anlamak icin, kendimi anlamak, seni anlamak oldugu icin...
Yasak Olmayan Hazlar - Adam Phillips
Gecen ayki paylasimimdan sonra hemen Adam Phillips'in iki yeni kitabini siparis ettim. Yasak Olmayan Hazlar ve Opusme, Gidiklanma ve Sikilma Uzerine.
Phillips'i cok ama cok seviyorum. Harika bir makaleci. Tum savunmalarini yalnizca bir kaynaktan degil birden fazla kaynaktan gostererek yapiyor. Kendine ters dusen savunmalari bile carpraz anekdotlarla gosteriyor.
O kadar ince calisilmis makaleler ki, insan okurken cok heyecanlaniyor ve cok sey ogreniyor. Bu merakli ve kendini surekli gelistiren, gelisirken sizin de elinizden tutan adamin kitaplarini mutlaka okuyun.
''Baskalari icin yasamakla baskalari ile yasamak ayni sey degildir.''
''(...) sistem olmayan ahlaklar bulunabilir; cinsel ya da estetik nesnelere benzeyen arcu nesneleri olabilecek ahlaklar; hem cosku hem de keyif veren, asagilamaktan ziyade esinleyen ahlaklar. Insanlarin karsilikli isteklerini cezaya tabi tutmaktansa keyifli kilan ve hatta bu istekleri degistirebilen ahlaklar.''
''Bir seyi yasaklamak onu arzulanir kilmaktir. Yasaklama arzuyu baski altina alir. Bir seyi tuhaf bir bicimde albenili hale getirir. Bizi itaatkar yapar ama ayni zamanda bize hayaller kurdurur. Bir kurala sadik kalmaniz icin ona karsi gelmenin ne demek olacagini akilda tutmaniz gerekir.''
''Bencillik, kisinin diledigi gibi yasamasi deil, baskalarinin da kendi istedigi gibi yasamalarini talep etmektir. Bencil olmamak da baska insanlarin hayatlarina ilismemek, onlara mudahale etmemektir, Bencilli, her zaman kendi cevresinde mutlak bir tip-monotonlugu yaratmayi hedefler. Bencil olmayan ise, sonsuz tip-cesitliligini son derece zevk veren bir sey olarak algilar, kabul eder, ondan haz alir, tadini cikarir. Insanin kendine ait dusunceleri olmasi bencillik degildir. Kendi dusunceleri olmayan insan hic dusunmuyor demektir.''
kus ucar kanat aglar - sukru erbas
Yasayan sair-denemeciler arasinda Sukru Erbas benim kiymetlim. Cok kiymetlim. Hep sarilmak istedigim. Bu ay bu kitabini okudum; ama eminim her kitabinda oldugu gibi bunu da acip acip okuyacagim.
Ruhu aska, dogaya, insana, insanliga degen herkesin Sukru Erbas'i cok sevecegine inaniyorum. Ismi bile basli basina huzur kaynagi olan bu kitaptan biraz alinti paylasip bu Nisan ayi onerilerimi bitiriyorum.
Herkese sevgiler!
''Ilk aci degilsin, dedim. Son aci da olmayacagim, dedi. Sevmenin otesini gormek istemistim, dedim. Oradan geliyorsun, dedi.''
''Herkes ucrasinda bir incinmis zaman, bir yasama arzusu, bir sevme korkusu, uzanip yanindakinin elini tuttu. (...) sen olumden sonra da kaderimsin benim.''
Nisan ayi benim icin oldukca verimli gecti. Hem Juliet'in dogum gunu icin Prag'i gezdik, hem de bol bol kitap okuma ve yeni yerler gorme, sergiler, muzeler gezme firsatim oldu. Dogdugum ve dogurdugum ay olan Nisan benim icin her zaman yenilenme ayi oluyor. Umarim herkes guzel bir ay gecirmistir, ektiklerini biciyordur.
Nisan ayi boyunca okudugum ve tavsiye edecegim kitaplar listesi cesit cesit kitaplarla dolu. Bu ayki okumalarimdan ben genel olarak memnun kaldim. Listeme goz atmak isterseniz de, buyrun:
Bir Aynada Uc Kadin - Eric- Emmanuel Schmitt
Yazarin okudugum ilk kitabi bu kitap oldu. Schmitt, genelde tiyatro oyunlari yaziyormus, o sebeple romandaki dilinde de aceleci davrandigini dusunuyorum.
Kitap, uc farkli donemde yasamis olan uc ayri kadinin hayatlarinin bir sekilde birlesmesini anlatiyor. Uc ayri kadinda da insan olarak kendinizden bir seyler bulabileceginize eminim. Ancak yazarin dili bana hitap etmedigi icin, bu yazarin kitaplarini okumayi dusunmuyorum. Guzel bir konu, hizlica harcanmis gibi. Hani keske baskasi yazsaymis, diyeceginiz turden bir roman. Ama yine de bir sans vermeye deger. Kitapciya gittiginizde bir goz atin.
Ask Dersleri -Alain de Botton
Her ne kadar kendisini populer kulture kaptirmisiz gibi gorunsek de ben Alain de Botton hayraniyim. Bu yazari hic okumadiysaniz, once Gormek ve Fark Etmek adli kitabini okumanizi oneririm.
Ask Dersleri, hizlica baslayan bir ask hikayesinin evli ve cocuklu bir hayata evrilirken, bireylerin gecirdigi donusumde; birbirlerini hunharca harcamak yerine, emek vermelerinin sonunda elde edecekleri kazanclari anlatiyor. Hizlica akan, sizi sarmalayan ve kendinizi, iliskinizi anlamaniza; insani anlamaniza yardim eden bir roman.
Siradan bir ask hikayesini okurken, bir de Botton'un kucuk anekdotlariyla olaya bambaska bir acidan bakmaya basliyorsunuz. Yine bir solukta okudugum bir Alain de Botton kitabi oldu.
''Askta mutluluk aradigimiza inaniriz, ama pesinde oldugumuz asil sey asinaliktir.''
''Bu dunyada cok az insan dupeduz fenadir. Canimizi yakanlar, bizzat kendisi aci cekenlerdir. Bu yuzden sinizm veya asabiyet yerinde bir tepki degildir. Gostermeyi becerebildigimiz o ender anlarda, en uygun tepki daima sevgidir.''
Anne Frank'in Gunlugu - Anne Frank
Ama oyle olmadi. Almanya'da Yahudi olarak dogdu, II.Dunya Savasi baslayinca Hollanda'ya ailesiyle goc goc etti. Hitler, Hollanda'yi isgal edip, hayati her yerdeki Yahudilere zehir etmeye baslayinca yaklasik iki sene kucucuk bir evde, kapali bir alanda ailesi ve yakinlariyla yasadi. Sonunda da yakalanip toplama kampinda oldu.
Anne Frank'in hayatini bilmeyen yoktur saniyorum. Bu tatli, inatci, cok bilmis, kibirli kiz cocugunun masum bir dille, durustce yazdigi gunlugunun son sayfalarina geldikce, onun bir sekilde bulunup ailesiyle birlikte toplama kampina gonderilecegini bilmek... Amsterdam'in gobeginde, su anda zevkle yurudugumuz o unlu kanalin, Prinsengracht'in zamaninda cok fakir bir muhitte oldugunu Anne'in gunlugunden okumak, o gunleri onunla birlikte yasamak...
Umarim cok aci cekmemissindir sevgili Anne.
Run Guluzar Run - Aysegul Kocabicak
''Bazen kendimi su yeni cikan, cok renkli tukenmezkalemler gibi hissediyorum. Annemin yaninda baska, babannemin yaninda baska, Kuran kursunda baska, kizlarin yaninda baska renk oluyorum da asil olmak istedigim renk olamiyorum bir turlu.''
Buradan Nilgun Marmara'ya da selam olsun: ''Cocuklugun kendini saf bir bicimde akisa birakmasi ne guzeldi. Yiten bu iste!''
su bizim kirilganligimiz - Eugenio Borgna
Cogito benim Turkiye'deyken cok buyuk keyifle okudugum ve cok sey ogrendigim bir dergiydi.YKY de cogito kitap serisi cikarmaya baslamis.
Bu kitapta Borgna hissettigimiz duygulari; ozellikle kirilganlik ve kirilganliga sebep olan ve sonrasinda hissettigimiz duygulari cok guzel, yalin bir dille anlatiyor.
Kitabi okur okumaz soyle bir not almisim: Kendimi anlamak icin, kendimi anlamak, seni anlamak oldugu icin...
Yasak Olmayan Hazlar - Adam Phillips
Phillips'i cok ama cok seviyorum. Harika bir makaleci. Tum savunmalarini yalnizca bir kaynaktan degil birden fazla kaynaktan gostererek yapiyor. Kendine ters dusen savunmalari bile carpraz anekdotlarla gosteriyor.
O kadar ince calisilmis makaleler ki, insan okurken cok heyecanlaniyor ve cok sey ogreniyor. Bu merakli ve kendini surekli gelistiren, gelisirken sizin de elinizden tutan adamin kitaplarini mutlaka okuyun.
''Baskalari icin yasamakla baskalari ile yasamak ayni sey degildir.''
''(...) sistem olmayan ahlaklar bulunabilir; cinsel ya da estetik nesnelere benzeyen arcu nesneleri olabilecek ahlaklar; hem cosku hem de keyif veren, asagilamaktan ziyade esinleyen ahlaklar. Insanlarin karsilikli isteklerini cezaya tabi tutmaktansa keyifli kilan ve hatta bu istekleri degistirebilen ahlaklar.''
''Bir seyi yasaklamak onu arzulanir kilmaktir. Yasaklama arzuyu baski altina alir. Bir seyi tuhaf bir bicimde albenili hale getirir. Bizi itaatkar yapar ama ayni zamanda bize hayaller kurdurur. Bir kurala sadik kalmaniz icin ona karsi gelmenin ne demek olacagini akilda tutmaniz gerekir.''
''Bencillik, kisinin diledigi gibi yasamasi deil, baskalarinin da kendi istedigi gibi yasamalarini talep etmektir. Bencil olmamak da baska insanlarin hayatlarina ilismemek, onlara mudahale etmemektir, Bencilli, her zaman kendi cevresinde mutlak bir tip-monotonlugu yaratmayi hedefler. Bencil olmayan ise, sonsuz tip-cesitliligini son derece zevk veren bir sey olarak algilar, kabul eder, ondan haz alir, tadini cikarir. Insanin kendine ait dusunceleri olmasi bencillik degildir. Kendi dusunceleri olmayan insan hic dusunmuyor demektir.''
kus ucar kanat aglar - sukru erbas
Ruhu aska, dogaya, insana, insanliga degen herkesin Sukru Erbas'i cok sevecegine inaniyorum. Ismi bile basli basina huzur kaynagi olan bu kitaptan biraz alinti paylasip bu Nisan ayi onerilerimi bitiriyorum.
Herkese sevgiler!
''Ilk aci degilsin, dedim. Son aci da olmayacagim, dedi. Sevmenin otesini gormek istemistim, dedim. Oradan geliyorsun, dedi.''
''Herkes ucrasinda bir incinmis zaman, bir yasama arzusu, bir sevme korkusu, uzanip yanindakinin elini tuttu. (...) sen olumden sonra da kaderimsin benim.''
Yorumlar
Yorum Gönder