Mayis - Kitap Onerileri

Herkese merhaba,

Oncelikle, tavsiye ettigim kitaplari okudugunuz ve geri bildirim yaptiginiz; hatta mesaj atip kitap tavsiyesi de istediginiz icin cok tesekkur ederim. Tavsiyelerinizi ve geri bildirimlerinizi bekliyorum. Mayis ayinda okudugum kitaplar ve kisa aciklamalarini asagida bulabilirsiniz. Herkese sevgiler.



Marguerite Duras - Sevgili

Kismen kalabalik bir ailesi (kardesler ve annesi) olmasina karsin yapayalniz buyuyen bir kiz cocugunun, anne - kiz catismasiyla gecen ilk genclik yillarinda kendinden yasca buyuk bir Cinliyle yasadigi yasak iliskiyi, bu iliskinin kiz cocugunda kadinligina evrilirken bile biraktigi izleri; kizligi, kadinligi, anneligi, ablaligi, kardesligi, erkekligi, yoksullugu, toplumu ve baskisini konu eden, sonsuz bir askin -belki de yasak oldugu icin kim bilir - hikayesi... Marguerite Duras beni diliyle, sadeligi ve carpici cumleleriyle cok etkileyen bir yazar. Bu kitap ayni zamanda otobiyokrafik bir roman. Duras'yi tanimak icin bu duvarsiz ve yalin hikayesini okumanizi siddetle oneririm. Kisacik ama cok etkileyici.

``Hicbir zaman merhaba yok, iyi aksamlar yok, iyi yillar yok. Hicbir zaman tesekkur yok. Konusmak yok. Konusma gereksinimi yok. Her sey dilsiz, uzak kaliyor. Tastan bir aile iste, ulasilmaz bir derinlikte taslasmis. Her gun birbirimizi oldurmeye cabaliyoruz. Birbirimizle konusmamakla kalmiyoruz, birbirimizin yuzune baktigimiz da yok. Insan gorunmeye gorsun, bakamaz artik. Bakmak, bir seye karsi, bir sey icin merak duymaktir, dusmektir, Baktigimiz kimse kendisine yoneltilen bakisa degmez. Bakmak her zaman onur kiricidir.  Konusma sozcugu surgundur. Sanirim burada utanci ve gururu en iyi ifade eden bu sozcuk. (...) Oylesine guven dolu, oylesine sevecen olan annemize yapilanlar yuzunden yasamdan nefret ediyoruz, birbirimizden nefret ediyoruz.''

Yukio Misima - Denizi Yitiren Denizci


Japon Edebiyati'na ve kulturune olan merakim gun gectikce artiyor. Bu ay da yeni bir Japon yazarin kitabini okuyup, Japon kulturunun kapisini biraz daha araladim. Ataerkilligi her ne kadar tanidik olsa da; bireyselligi ve bireyin icinde hissettigi siddeti cesurca ortaya koyabilmesi acisindan bana oldukca uzak bir kultur. Misima, bireyin ic hesaplasmalarini ve toplumsal gercekleri durustce ve yalin diliyle ortaya koyuyor.

Annesinin dul kalmasindan yillar sonra aski bulmasina sahit olan; odasindan annesinin odasini her gece gizlice gozetleyen bir erkek cocugunun; annesine ve sevgilisine karsi sevgi beslemeye baslamasiyla, bu sevgiyi sorgulamasi ve sonunda sevgisinin ofkeye donusmesini okuyoruz. Ancak bu hikayenin icinde bu genc cocugun erkek arkadas grubunun isiginda Japon toplumunu; ortayasli dul bir kadinin aski bulmasini; ortayasli denizci bir adamin ilk askini yasamasini da, babaligi tatmasini da gozlemliyoruz. Birden fazla yas ve acidan Japon kulturune yalin bir isik tutan, bir iki gunde okuyacaginiz ama hikayesi aklinizdan cikmayacak olan cok surukleyici bir roman. 

Yukio Misima, hayatina harakiriyle son vermis, fasist bir yazar. Kitabi okuduktan sonra hayatini okumaniz, hatta bu gururlu (!) sanatcinin harakiri videosunu internetten izlemeniz bile mumkun. Keske daha cok yazip daha cok yasasaydin Misima. Yazarin hayatindan izleri, kitabin icinde de bulacaksiniz...

Herve Le Tellier - Asktan Bu Kadar

Oncelikle soyleyeyim MonoKL yayinlari hangi kitabi cikarirsa, okurum. Suphe etmem. Ancak bu kitap okumakta en cok zorlandigim romanlardan biri olabilir. Cevirisi yuzunden mi, birbirine zorla baglanan hikayeler mi bilemiyorum; ancak cok ama cok zor, iki ayda okudum. Bir turlu icine alamadi beni. Birbirinden bagimsiz karakterlerin, bir sekilde yollarinin askla kesismesi hikayelerini okuyorsunuz.

''Senin dahil olmadigin seninle ilgili hatiralarim da var benim, onlari bilmene olanak yok tabii. Oylesine icimdesin ki, fiziksel yoklugun neredeyse hissedilmiyor. Bu senin, sahilimde biraktigin ayak izin, varliginin bana bagisladigi sessiz melodin.''

Vincent Van Gogh - Theo'ya Mektuplar

Image result for badem agaci van gogh

Isten ayrildigim gunden itibaren yaptigim seyler arasinda bir de saatlerce muze gezmek var. Van Gogh, eserleri degil; ama karakteri ve hayatiyla beni cok etkileyen biri. Eserlerinden yalnizca ''Cicek Acan Badem Agaci''ni begeniyorum. Ancak asla yilmadan, daha cok calisarak, calismaktan delirerek yeni, yepyeni eserler uretmesine de hayranim. Muzeyi gezdikten sonra Van Gogh'u daha cok tanimak istedim ve en yakini olan kardesine yazdigi mektuplari okumaya basladim. Cok ama cok seviyorum.

''Tuylerini dokme - tuy degistirme- vakti kuslar icin neyse, biz insanlar icin de duskunluk ve mutsuzluk donemleri ayni zor zamanlar. (...) Ama ne olursa olsun, baskalarinin gozu onunde yapilamaz bu, cunku hic de eglenceli bir sey degil... Oyleyse saklanmaktan baska care yok. Iyi ya, oyle olsun.''



''(...) ruhumuzdaki atesi hicbir zaman sondurmemeli, her an koruklemeyi surdurmeliyiz. Kim kisisel yoksullugu bilincle secer ve severse, buyuk bir hazineye sahop demektir ve her an vicdaninin sesini isitebilecektir.''

Bu kitabi bitirmeye kiyamiyorum. Sanki bitirirsem, Van Gogh'la vedalasacagim gibi. Her gece yatmadan bir mektup okuyorum. Insanin icindeki guce guclu bir isik tutan dili var.

Engin Gectan - Insan Olmak



Twitter'da Instagram'da beni takip edenler bir sure bu kitaptan alintilara maruz kaldilar. Takip etmeyenler icin kisaca alintilari buraya dizecegim. Insan Olmak'i en sade ve duz diliyle anlatan sevgili Gectan huzurla uyusun. Bize kattiklari buyuk. Yeni basucu kitabinizi takdim ediyorum: Insan Olmak

Insani kendisiyle yuzlestiren; birden cok kere tokatlayan; neyi neden yaptigini sorgulatan; gulumseten; her seyden once de insana insani anlamaktan baska caresi olmadigini anlatan essiz bir kitap.

''Bir insan diger insanlari ne denli cok sevdiginden surekli soz ediyorsa, bunu neden ilan etme geregini duydugu sorusu akla gelir. Cunku insanlari gercekten seven biri, bunu surekli dile getirme geregi duymaz, sevgisini yasantiya cevirir.''

''Insan hem yapan hem bozan, hem seven hem kiran bir varliktir. Bu celiski onun, kendisini ve diger insanlari anlayabilmesini guclestiren en onemli etmenlerden biri olmustur.''

''Bazi insanlar, kendimizi durustce yasadigimiz zaman, digerlerinin bu “acik”tan yararlanarak bizi devirmeye calisacaklari gorusunu savunurlar. Oysa bir insan ancak kendi icinde devrikse baskalari tarafindan devrilebilir.''


Murathan Mungan - Kibrit Copleri


Siirlerini ve oykulerini okumaktan asla vezgecemeyecegim yazar kesinlikle Murathan Mungan'dir. Bu kitabi bu sene okumadim; ama okudugum zamani cok iyi hatirliyorum. Not da almisim. 2014'un Mayis ayinda, tek gittigim bir Bodrum seyahatinde okumustum.

Kitabin tarzini ''takribi ve vasati kipkisa oykuler'' diye tanimliyor Mungan.

''Hatirliyor musun simdi en yakin arkadasin olan o kisi icin o zamanlar ''Icinde kendisinin de bas edemedigi buyuk bir kotuluk var'', demistin. 
Ikinizi de gormuyorum nicedir. Ne yaparsaniz yapin, hangi yalanla karalamaya calisarsaniz calisin, benim yara almaz iyiligim her zaman daha guclu.
Bu da sizi iceriden yikiyor.
Biliyorsunuz: Yapacak bir sey yok, katlanacaksiniz. Dunyanin en zor seylerinden biri iyilikle bas etmektir. Yazik! Birbirinizin kotucul ve cikissiz karanligina, kendinize dusmen bellediklerinizin kayitsizligina, umusarmazligina kaldiniz.''



Yorumlar

Popüler Yayınlar