Bir Dizi Bir Film Bir Belgesel
Merhaba,
Sinav donemimi firsat bilerek bu yaziyi sizinle paylasmak istedim. Birbirinden guzel film, dizi ve belgesel izledim. Ucunu de gonulden tavsiye ediyorum.
“Annem, erkeklerle oyun oynarken kazanmamaya
dikkat etmelisin, cunku kizlar kazanmaz, dedi.” Bu cumle 60’larda Amerika’da
baslayan Ikinci Dalga Feminizm hareketine katilmis olan bir kadinin
roportajindan. Netflix’te yayinlanan “Feminists: What Were They Thinking?’’
(Feministler: Ne dusunuyorlardi?) belgeseli, cok agir tarihsel bilgilere
bogmadan, 60’larda feminizm hareketine dahil olmus olan aktivistlerin,
cogunlukla da sanatci ve egitimci kadinlarin roportajlarindan olusuyor. En sevdigim
belgesel turu, sunucusuz, roportajlarla ve kisilerin fotograflari ve doneme ait
videolarla ilerliyor. Izledikten sonra neden huzurlu hissettigimi dusundum,
cunku siddet goruntuleri yoktu. Kadinlardan biri bunu cok guzel acikliyor, “Bizler,
dunyada savasan, birbirine siddet uygulayan adamlara karsi ‘yapmayin’ diyen,
baristirici kisilerdik.”
Benim de feminizme karsi
hissettigim duygular bu yonde. Bizler, savasmayin, oldurmeyin, siddet
uygulamayin, anlayin, anlasin diyen kisileriz.
Feminizme ilgisi olsun olmasin
herkesin bu belgeseli izlemesini oneriyorum.
New York’ta yasayan orta yasli sanatci ciftin cocuk sahibi olmaya calismasi ve bu sure icinde evrilen iliskileri… Tup bebek, evlat edinmek, tasiyici annelik, yumurta donorlugune kadar her turlu yolu inatla deneyerek cocuk sahibi olmaya calisiyorlar. Akla cok keskin ve asla cevap bulunamayacak sorular geliyor. Cocuk sahibi olmak gercekten gerekli mi? Hormonlar bizi ne kadar kontrol ediyor, kararlarimizda, isteklerimizde biz ne kadar etkeniz? Alternatif cocuk sahibi olma yontemleri ne kadar etik? Tum bu fiziksel ve ruhsal etkiyle gecen surecte erkek, kadinin ne kadar yaninda olabilir, onu ne kadar anlayabilir? Cift, yumurta donorlugunde umut buluyor ve 20 yasinda, okulu birakmis, onlari cok seven akrabalari kizdan donor olmasini istiyor. Kiz teklifi Kabul ediyor ve olaylar gelisiyor.
Insanin istegini, inadini,
caresizligini, guclu bir iliskinin dinamik testini, gencligin
vurdumduymazligini, ortayasin getirilerini cok guzel anlatan bir film. Mutlaka izlemelisiniz.
Wanderlust
Bir iliskide tutkunun azaldigini
ve iliskinin monotonlastigini fark eden ve dile getiren neden cogunlukla
kadinlar oluyor? Izlediklerim ve okuduklarim icinde, ortayasli ve uzun suren
evlilige sahip olan erkeklerin kadinlara oranla daha da pasiflestigini, hayatin
getirdiklerini kabullendigini; arada bir yapiyorsa capkinlik yaptigini ancak
konforundan vazgecmedigini goruyorum.
Wanderlust bircok acidan cok
guzel bir dizi. Oncelikle hikaye akisi cok guzel ilerliyor. Adeta yapbozun
parcalari her bolumde birer birer yerine oturuyor ve son bolumde bir butunle
yuzlesip ekrana kalakaliyorsunuz.
Alan ve Joy 20li yaslarindan beri
birlikteler. 3 cocuklari var ve Joy iliskilerinde tutkunun azaldigini fark
ederek, artik Alan’i arzulamadigini dile getiriyor. Alan ogretmen, Joy da terapist.
Cift, birbirini bir kere aldatip ardindan itiraf ediyor. Joy’un teklifiyle
baska kisilerle gorusmeye basliyorlar. Kurallar basit, baskalariyla yalnizca
seks icin gorusulecek. Kisiler, bu durumdan haberdar edilecek. Boylelikle cift
de eski cinsel hayatina kavusacak. Durum once toparlanmis, baska kisilerle
yasanan iliskiler motivasyonlarini arttirmis gibi gorunse de Alan is arkadasina
asik oluyor, Joy’un ne aradigini bulma savasi bir turlu bitmiyor. Bir bolum
boyunca Joy’un terapistiyle gorusmesini izliyoruz. Izledigim en guzel terapi
sahnesiydi. Joy’un neden tutku arayisina girdigini, iliskilerinin dinamigini,
cocuklugunu ve genc kizligini ve tabii ki babasiyla yasadiklarini dinliyoruz.
Ingiliz dizilerini cok seviyorum.
Oyuncularin guzel ya da yakisikli olmasini, gorsellikleriyle dikkat cekmesini
onemsemiyorlar. Hatta bence bilerek ortalama guzellikte insanlari seciyorlar. Ancak,
oyunculuklar her seyin onune geciyor. Crashing dizisi de ayni hissi
uyandirmisti. Alisilmadik bir komedi, sorgulatan cinsellik ve dram hepsi bir
arada…
Acik iliski yasamaya karar
verdigimizde bu karar ne kadar yalnizca ciftleri etkiliyor? Iliskiye dahil olan
kisiler iliskinin ne kadar icinde, disinda? Onlar neler hissediyor? Bu iliski
dugumu ne kadar saglikli? Bu iliski turune neden ihtiyac duyuyoruz ve sonunda
(bir son varsa) iliski nereye evriliyor? Iliskilerinin gucunu, birbirlerine
olan sevgi bagini test ettikleri bu deneyim, bir kisisel tecrube ve sorgudan
baslayip bircok kisiyi etkileyen bir sorun haline geliyor.
Birlestirirse sevgi birlestirir,
tutku, heyecan, merak gibi duygular kisileri birbirinden savurma noktasina
getirebilir.
Keyifle izleyeceginizi umdugum
bir dizi.
Sevgiyle
Yorumlar
Yorum Gönder