Mart - Kitap Onerileri

Hepinize merhaba,
Bu yaziyi okurken mutlaka bu muzik listesini de dinlemelisiniz.
Sonunda yaptim! Uzun zamandir istedigim; ama cesitli sebeplerle yapmayi erteledigim iki seyi, gectigimiz Subat ayinda yaptim. Birincisi hic mutlu olmadigim isimden ayrilmak. Ikincisi de Turkiye’de neredeyse on sene once yarim biraktigim ogrenim hayatimi burada tamamlamak. Eylul’de Utrecht Universitesi'nde ‘’Medya, Kultur ve Cinsiyet Bilimleri’’ okumaya baslayacagim. Juliet, krese gitmeye devam edecegi icin de Eylul’e kadar kendime ayiracagim bolca vaktim olacak. Oturup bir turlu gelmeyen yaza, yanimda olmayan yakinlarima ya da su an aklima gelmeyen turlu sikintilara hayiflanacagima daha cok kitap okumaya ve okuduklarimi da paylasmaya karar verdim.

Uzun zamandir instagramda #julideoneriyor📚 hashtagiyle, son zamanlarda da Twitter’da kisaca bahsederek paylastigim kitap onerilerimi bu blog yazimda bir araya getirmek istedim. Okuduklarim yalnizca bana kalmasin. Buyrun baslayalim.

Junichiro Tanizaki - Bir Kedi Bir Adam Iki Kadin



Japon Edebiyati’na merak salmami saglayan yazar herkes bilir ki Haruki Murakami’dir. Kendisi benim Kafka’dan sonra sevdigim ikinci yazar. Murakami kitaplarinda Japon kulturunu cok gozumuza sokmasa da benim Japonya’ya ve kulturune hafiften merakim vardi. Ancak cok onyargili ve secici, gicik bir okur oldugum icin de cesaret edip Murakami’den baska Japon yazar okumaya cesaret edememistim.
Japon Edebiyati'ni sizler de merak ediyorsaniz mutlaka Kitaplik Kedisi'nin Bir Ulkeyi Kitaplardan Tanimak yazisina goz atmalisiniz.

Kitapyurdu'nun Hollanda’ya, butcemi cok sarsmayacak sekilde kargo yolladigini fark ettigimde, yeni birilerini okumak icin arastirmalar yapmaya basladim. Ve Tanizaki hakkinda guzel yorumlar okudum. Ornegin , kendisine Japonya’nin Henry Miller’i derlermis. Bu basli basina tasimasi buyuk bir sifat. O sebeple okudugum ilk kitabi Bir Kedi, Bir Adam, Iki Kadin oldu. Kisacik, bir solukta okunan bu hikayeyi bitirdikten sonra, baska kitaplarini siparis etmedigim icin pisman oldum.

Tanizaki, kadin, erkek, kadin ucgenini buyuk laflar, buyuk olay orguleriyle degil; oldukca siradan ve olagan; sanki senin benim, herkesin basina her gun gelen bir seymiscesine sade bir dille anlatiyor. Iliskilerin dinamigini anlamamiz icin de, ortada bulunan bir kedi (faktorun)den yararlaniyor. 

Cok begenerek okudugum bir kitap oldu. Bir sonraki siparisime yazarin diger kitaplarini da ekledim.

Adam Phillips - Kacirdiklarimiz & Tekeslilik


Kitabi bitirdikten sonra, yazarin iliskilerin ortasina adeta bir bomba gibi bir kedi birakmasinin sebebini dusundum. Ardindan aklima cok sevdigim psikoterapist Adam Phillips geldi. Phillips, karsimizdaki insani tanimamiz icin, aramiza giren seyin ne oldugunu anlamamiz gerektigini soyler. Kendisi bana kitaplariyla; iliskiler, cokeslilik, cokasklilik tecrubelerimde; sevgi hakkinda, iliskilerimin derinligini sorgulamamda cok yardimci olmus biri. Onun en sevdigim iki kitabi da; Tekeslilik ve Kacirdiklarimiz.
Bell Hooks - Feminizm Herkes Icindir

Feminizm, kelimesini duydugunuzda cogunuzun kulaginin tirmalandigini biliyorum. Ancak her ideolojinin herkes tarafindan bilinmesi gerektiginin taraftariyim. Kulaktan dolma bilgilerle kuramlari elestirmek yerine, biraz bilgimiz olarak elestirimizi sunmaliyiz. Bell Hooks, benim cok sevdigim bir yazar. Bu kitap o kadar sade bir dille yazilmis ki, neyin neden ve nasil ortaya ciktigini ogreniyorsunuz. Seneler once okudugum bu kitaptan hala ezbere alinti yapabiliyorum. Benim icin ‘’feminizmin google’’idir kendisi. Kisacik ve oz. Okuyun, sonrasinda bu ideolojiyi benimsemek ya da benimsememek size kalmis. Herkesin bu kitabi okumasini siddetle oneriyorum.

‘’Kadinlar, diger kadinlar uzerinde tahakkum kurmak amaciyla irklarinin ve siniflarinin gucunu kullandigi muddetce, feminist ''kiz kardeslik'' hicbir zaman tam anlamiyla gerceklesemez.’’

''Biz kadinlarin ataerkiyi degistirebilmemiz icin once kendimizde bir degisimden baslamamiz gerekliydi; bilincimizi yukseltmemiz gerekiyordu.''

Ataerkiyi hissettiginiz hatta tercih ettiginiz her turlu ikili iliskinizi, once kendinizi degistirerek degistirirsiniz.Ingeborg Bachmann, Malina adli kitabinda ‘’Fasizm, iki insan arasindaki iliskide baslar.’’ diyor. Feminizm, her seyden once fasizme karsi. Toplumu degistirmek icin once kendimizi, sonra iliskilerimizi degistirmeye baslamamiz gerek.

Itavo Svevo - Iyi Yurekli Yasli Adamla Guzel Kizin Oykusu


Svevo’nun bir solukta okuyacaginiz bu romani adindan da anlasilacagi uzere yasli bir adamla, genc bir kizin iliskisini anlatiyor. Ya da ilisigini. Bu hikayeyi cok sevdim. Cunku benim hep savundugum bir dusunceyi barindiriyor. Iliskilerimizi aslinda hep kendi kendimize, kendi kendimizce yasadigimiz dusuncesini. Kisa ama etkili bir hikaye okumak isteyenlere onerimdir.
E.M. Cioran - Curumenin Kitabi & Dogmus Olmanin Sakincasi Uzerine



Ne yalan soyleyeyim, gectigimiz kis bu iki kitabi art arda okuma hatasini yaptim. Bir gece yatmadan once dusuncelere dalip, birden yataktan kalktigimi ve defterime soyle sordugumu hatirliyorum:
Bu hayat nedir. Nedir bu hayatim? Kime zulum olsun diye var(im) bu hayat? Bana mi, beni dogurana mi, taniyana mi, dogurduguma mi?
Cevabim yok. Hep oldugu gibi sorularim her zaman cevaplarimdan daha cok. Bana bunlari yazdiran ve sorgulatan yazara tesekkurler.

‘’Zaaflarim varolusumu mahvetti; ama var olmam, var oldugumu sanmam da onlar sayesindedir.” (Dogumus Olmanin Sakincasi Uzerine)
Eger bu cumle ruhunuza dokunduysa, mutlaka bir Cioran kitabi okumalisiniz.

Nazli Eray - Ask Artik Burada Oturmuyor

Odamdaki kitapligimi toparlarken bu kitabi buldum. Okudugum en guzel Nazli Eray kitabiydi. Onun fantastik dunyasina girmek beni cok heyecanlandirmisti. Neredeyse on yil olmus okuyali. Ilk sevgilimle uzun sure sonra karsilasmis, bir de tavla oynamistik. Bu kitap sayesinde hatirladim. Cunku tavlada yenen bir digerine kitap alacakti. Ben yenmisim. Bu kitabi benim sectigimi hatirliyorum. Yine de israr etmisim icine not yazmis, tavlada sansli oldugum kadar hayatta da sansli olmami dilemis.

Ask acisi ceken ama cektigi aciya gulumsemek isteyen, yalniz olmadigini hissetmek isteyen herkesi Nazli Eray’in fantastik dunyasina, bu kitap vesilesiyle davet ediyorum.

Marguerite Duras - Yann Andrea Steiner


Duras’nin benim icin vazgecilmez kitabi kesinlikle Olum Hastaligi’dir. Bu kitabi keske biri tiyatro oyunu yapsa da izlesek diye hep ic cekmisimdir. Kisa film de olur. Donup donup okurum. Her seferinde yeni, daha derin hisler hissettirir. Dun gece yatmadan once sicak, sarilan bir dille yazilmis bir kitap okumak istedim. Okumadigim kitaplar arasinda Duras’nin kendinden yasca kucuk; onu alkolizmden kurtaran; Duras olene kadar yaninda olan sevgilisi Yann Andrea Steiner’in adini verdigi kitabi buldum.
Yazarlarin bir mektup yazar gibi sevgilisine seslenerek hikayelerini yazmalarina bayiliyorum. Nazli Eray da, Asli Erdogan da yapar bunu. Okura anlatirlar; ama okur orada yokmus, sevgililieriyle mahremlerini paylasiyorlar, kalplerini aciyorlarmis gibi…
‘’Sesiniz vardi. (...) sesinizi duyuyorum. Bugun hala. (...) bedenime sizmis. Imgesi yok. Onemsiz seylerden soz ediyor. Susuyor da.’’
‘’Evet, gunun birinde bu da olacak. Gunun birinde ‘’yasanmaz’’ diye tanimladiginiz bu seyin, bu yagmurlu ve ruzgarli ‘80 yazinda sizin ve benim denedigimiz seyin tiksinti verici pismanligini gunun birinde yasayacaksiniz.’’
‘’Kimi zaman, tanimadan goruyorum sizi, tanimadan hic, hic tanimadan, bu kumsaldan uzaklarda, disarida, uzakta, kimi zaman ulke disinda oldugunuzu goruyorum. Hatiraniz simdiden burada, buradaki varliginizda, ama simdiden taniyamaz oluyorum ellerinizi. Ellerinizi daha once hic gormemis gibiyim. Geriye gozleriniz kaliyor belki. Ve gulusunuz. Olaganustu masumluktaki yuzunuzde belirmeye her an hazir o gizil gulumsemeniz.’’
Hikaye icinde hikaye anlatiyor Duras. Hem Steiner ile yasadigi aski okuyoruz hem de Yahudi Soykirimi’ni iceren bir baska hikaye. Dili o kadar keskin, o kadar sert ki. Kisa cumlelerle vuruyor size. Bam! Bam! Bam!

Mart ayinda tavsiye ettigim kitaplar bunlardi. Ay icinde okudugum ya da kitaplikta gozume carpan, beni yeniden cagiran kitaplari sizlere tanitmaya devam edecegim. Cunku paylastikca guzel her sey.

Bir sonraki paylasima kadar,

Sevgiyle...